Kuran, kendinden önce inen kitapları tasdikleyicidir.
Allah, Kuran ile nimetini tamamlamış ve insanlık için Adem'den bu yana İslam dinini uygun görmüştür. İnsanoğlunu da o fıtrat üzerine yaratmıştır.
Kuran eksiksizdir; Kuran'da din adına her şey anlatılmıştır.
Peki, Kuran ve diğer kutsal kitaplarda olmayan bir takım rivayetlere din diye iman etmek, Allah adına yalan uydurmak değil midir?
Allah, ayetinde "Kim Allah adına yalan uydurursa, zalimlerin ta kendileridir." demiyor mu? Ve İslam'dan başka din arayanlara da ahirette hüsrana uğrayacaksınız demiyor mu?
Allah, Kuran'da hüküm koyma yetkisini sadece kendisine vermemiş midir? Muhammed bile hüküm koyamazken, Kuran'da yer almayan bir takım rivayetleri din edinmek, cahillik (sınırları aşmak) değil de nedir?
O halde din adına neden kandiller, kutsal geceler gibi kutlanıyor? Regaip Kandili kutluyorsunuz, neymiş; Muhammed'in ana rahmine düştüğü geceymiş. Doğduğu yılda bile ihtilaf olan nebimizin, ana rahmine düştüğü gece biliniyor öyle mi? Peki, bunu Allah'tan başka kim bilebilir ki? Tabi ki Allah! Ve o gece kutsal olsaydı, Allah eksiksiz olan, tamamlanmış Kitabı Kuran'da bunu belirtmez miydi? Üstelik bu gecenin bir de Allah'ın rahmetini daha çok açtığı gece olarak kabul ediliyor! Sanki Allah, diğer gecelerde rahmetini kısıyormuş gibi...
Kuran'daki Allah, rahmetiyle her şeyi kuşatmıştır; o kuluna şah damarından bile daha yakındır, o kulunun dualarına her an duyan ve cevap verendir, rahmeti kesintisiz olandır. O halde nasıl olur da Allah'ın kesintisiz olan rahmetini bir geceye sıkıştırıp, o gece rahmetini daha çok dağıttığına inanılır?
Düşünün; Allah, tevbe edip iyi işler yapana merhamet ediyor ama 1x ile, Regaip gecesinde ise 2x ile mi merhamet ediyor? Aynı günahları işleyen iki kişi düşünün; biri Regaip gecesine ulaşmadan tevbe edip ölüyor, diğeri ise Regaip gecesinde tevbe edip ölüyor. Bu durum, tüm eksikliklerden uzak olan Allah'a, eksiklik atfetmeye benzemez mi? Sonra Regaip'ten önce ölene de haksızlık yapılmış olmaz mı?
Kısacası; İslam adına kutlanan ve o gecelerin kutsal olunduğuna inanılan bu uydurmaları din diye kabul etmeniz, Allah'ın tamamlanmış olan dinine; hayır, tamamlanmamış demenizdir! Eksiksiz olan dinine; hayır, eksik demenizdir! Bunları sorgulamadan hayata geçirmeniz, Allah'ın yarattığı akla ihanettir. Allah, "Bilenle, bilmeyen bir olur mu?" der ve aklın önemine; "Aklınızı kullanmaz mısınız?" gibi ifadelerle vurgu yapar. Aklını kullanmayanların üzerine de pislik yağacağını söyler.
Demem o ki, böyle davranarak ahiretinizi tehlikeye atmayın... Allah'ın da dediği gibi; ne ona din öğretmeye kalkın, ne de doğru yaşanması gereken dininizi hafife alın.
"Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz?
Yoksa bir kitabınız var da bu bilgileri oradan mı öğreniyorsunuz?" Kalem:39,40
“Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, delîlinizi getirin!” Neml:64